13 Mayıs 2015 Çarşamba

"Ötekileştirme" kelimesinin İngilizcesi neden yok? (Ufak bir zihniyet çözümlemesi)

Evde akşam yemeği yerken aynı zamanda akşam haberlerini seyrediyordum. Ali Bardakoğlu bir yerde konuşma yapmış; konuşmasında "ötekileştirme" kelimesini kullanıyor birkaç kez. Daha önceden, herkes gibi, bu kelimeyi sıklıkla duymuş birisiyim. Ama nedenini bilmediğim bir hisle pek kullanmazdım. (Engellilere su şişesi kapağı karşılığında tekerlekli sandalye vereceklerini söyleyenlerin sokaklara astıkları şişe torbalarına hiçbir kapak atmamamla aynı his.) Önceden düşünmüştüm, bu kelimenin İngilizcesi ne acaba diye. Aklıma tam bir karşılık gelmemişti. Epeyce önemli bir kelime gibi duruyor değil mi? Öyleyse neden İngilizcesi olmasındı ki? Bardakoğlu ötekileştirme deyince birden aklıma geliverdi: Bu kelimenin İngilizcesi yok ve olmamasının sebebi de pek manidar. Şöyle ki:

Öteki olmak aslında kötü birşey değildir. Zaten herkes birbirinin az ya da çok ötekisidir. Yani Türkiye'de Aleviler, Sünniler'in; Kemalistler, dindarların, hatta Konyalılar da İzmirlilerin çoğunun  ötekisidir ve bu kötü, olumsuz bir durum da değildir. Dünyanın her tarafında bu böyle zaten. Bir toplumda birileri başkalarının ötekisi olabilir ve olur. Eğer "öteki"nin karşısında "biz" varsa, herkesin "biz"in içinde olması beklenemez.

Ötekileştirme kelimesi aynı zamanda olumsuz bir çağrışıma sahip. Bu çağrışım, kabileci / cemaatçi kültürümüzü ne kadar da iyi yansıtıyor. Herkes bizden olmak zorundaymış gibi, bizden olmama anlamına gelen kelimeden türetilen bir kelimenin olumsuz bir çağrışımla yüklü olması, Türkiyedeki halkların zihniyetine dair önemli bir ipucu.

Evet, şimdi, neden İngilizcesi yok bu kelimenin? Çünkü İngilizcede böyle bir kelimeye ihtiyaç yok. Batı ülkelerinde ve aslında dünyanın hemen her yerinde zaten hemen hemen herkes birbirinin ötekisi olduğu için, ya da herhangi bir "biz"in zaten birçok "öteki"si mevcut olduğu için "ötekileştirme" gibi bir kelimeye ihtiyaç yok. Herkesin insan olduğu yerde bazılarının "insanlaştırıldığını" söyleyip hayıflanırsanız, aslında hiçbir şey söylememiş, boş konuşmuş olursunuz. O zaman neden "öteki"lerin (zaten öteki olanların) ötekileştirildiğini söyleyerek hayıflanıyoruz? (Ali Bardakoğlu öyle yapıyordu. Kelimenin çağrışımı da zaten öyle.)

Mesele birçok "öteki"nin birlikte yaşayabilmesi meselesidir ve bunun teorisi de demokrasidir. bir sürü öteki, birbirlerinin haklarını ihlal etmeden, belirlenen oyunun kuralları içerisinde, her birisi kendisinin efendisi olarak yaşarlar. Batı toplumları bunu çözeli beri epey oldu; bizim de önümüzde bekleyen en önemli sosyal meselelerden birisi bu. Yakın gelecekte çözülecek gibi de gözükmüyor.

Google translate'ten "ötekileştirme" kelimesini çevirttirdiğinizde karşınıza "othering" çıkar. Othering İngilizce'de ötekileştirme kadar çok kullanılmayan, hatta ondan çok çok az kulanılan, Türkçedeki ötekileştirmenin tam karşılığı olmayan bir kelime. Türkçedeki ötekileştirme kelimesi yerine İngilizcede demonisation (şeytanlaştırma) kullanılır. Bu hakikaten kullanışlı bir kelime, çünkü kötücülleştirmeye işaret ediyor.

Kısacası ötekileştirme kelimesini sosyal bilimlerde bu kadar sık kullanmayı bırakmalı, bunun hal-i hazırdaki kastettiği anlamın içinin boş olduğunu farketmeli ve bunu psikologların sınırlı kullanım alanına bırakmalıyız. Şeytanlaştırma kelimesi, ötekileştirmenin yerine geçmelidir.