Lisede bir arkadaşımla zamanın varolup olmadığı üzerine tartışmıştık.
Ben varolmadığını, zamanın bir yanılsamadan ibaret olduğunu savunuyordum, o günlerde okuduğum psikoloji üzerine bir kitabından etkilenmiştim. Arkadaşım varolduğunu iddia ediyordu ve bir müddet sonra kutsal kitaplardan örnek verdi. "Asra andolsun." gibi bazı Kuran ayetleri gösterdi. Ben de o anda varolduğunu kabul ettim.
Benim asıl derdim şuydu: Bir gün de geçse, bir yıl da, on yıl veya elli yıl da geçse geçen bu zamanın insan bilincinde bıraktığı his hep aynı oluyordu: sanki bir an veya birkaç gün geçmiş gibi geliyordu. Yani 25 yaşındaki bir gence veya 40 yaşındaki bir kadına veya 90'lık dedeye sorsanız, hepsi sanki zamanın bir anda veya birkaç günde geçmiş gibi "his"sediyorlardı. Birçok yaşlıyla hususi bu konuyu konuşmuştum o zamanlar.
O günden bugüne epey zaman (?) geçse de bu hissin mahiyetini ve buradaki aldatıcılığı hala çözebilmiş değilim.
Ziya Paşa gibi,
"Çözemediler bu lügatın sırrını kimse,
Ne kafile geçti hukemâdan fuzalâdan"
demekten başka çare yok gibi, şimdilik.
Ramazan nasıl birden geçti diye düşününce aklıma bu hatıram geldi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder